neyin kafiyesi bu ( şiir )

ha yolda ölmüşsün ha yola çıkarken...

Yerinde yeller esen yıllar.. 

Kaç sayfa doldurdular anı defterinde.. 

Sözlerini parça parça eden sessizlik ... 

Hiç kimsenin duyamadığı bu gürültüde ne ?..

Karanlıkta gölgesi geceden siyah.. 

Izdırabın peşinde ayakları nasır tutmuş seyyah..

Korkma belirsizliği belli edecek kararlarından 

Ve kesin eminsen  atacağın adımlarından..

Acele etme sana ayrılan vaktin sonuna gelirken..

Zaten ha yolda ölmüşsün..! ha yola çıkarken..! 

Gürkan GENÇ'e İthafen

Rüzgarın attığı tokatlar ile dönülüyor hayata
Ve tekrar nefes alınıyor o anda..
İki teker döndükçe dönüyor dünya 
Huzur arıyorsa kalbin, aklın, hiç durma pedalla...

insan hep umutlarla cezalandırır kendini
hiç sormaz ki rüzgar savuracağı yeri
efkarına sarmış gece kar tanalerini
bak onlar da unutmuş birtanelerini...

hayaller o biçim!!!

geçenlerde oturduk bi arkadaşla çay bahçesinde hayal kuruyoruz.. sayısal loto, piyango
falan tutturuyoruz, 1,5 milyoncuk.. çıkan parayla şöyle yapıyoruz böyle yapıyoruz. derken ben dedim
o kadar para var borçları kapatıyoruz sonrasında bir saat alıyorum 200.000 hayalimdeki araba 300.000
geri kalanla yaşantı o biçim kafalar yükseliyo derken arkadaş bir araba markası söyledi bak bakim kaç paraymış
2 milyon tl.. yuuhh çöktük aga hayaller darmadağın bildiğin paramız yetmiyo yaa o kadar ikramiye çıkıyo
bizim para o arabaya yetmiyo... :)
hayal kurarken çoook dikkat etmek gerek her hayal mutlu etmez insanı paran yetmez çöker kalırsın öyle..

insan kendini de unutur

uzanır kollarına dünlerden kalma sırların
haklı vazgeçişlerinin kıyısında bir masal anlatıp gerçeğe
kendine çook eskilerden bir şarkı mırıldanırsın
yaşananlar ya acını ya canını böler ikiye

kendini unuttuğun anlar..
hepsine sebep zavallı cesur adımlar..
kimler ne ne kadar ileri gidebildi ki..
zamanla hepsi yoruldular..

insan kendini de unutur elbet..
hayat gelip dokununcaya dek..

Sevgi Büyük İhtiyaç

GİTMEK

Bazı insanlar gitmek konusunda öyle beceriksizdir ki iki adım atıp gittim zannederler!!! ve dönüp bakarlar durmadan, var mı kalanların bir sıkıntısı, iyiler mi? aman bir şey olmasın ve dayanamazlar gitmiş olmaya!!! aslında hiç gidememişken geri dönerler ve hiç bir şeye değmeyen insarlar öyle bir pişman ederler ki iyiliğine küfrederken bulur kendini gitmeyi beceremeyen.. Gittin mi öyle bir gideceksin ki hiç bir yerde hiçbir iz kalmayacak...
Gelmişinden geçmişinden gideceksin..
Hatıralarından gideceksin...
Hayallerinden gideceksin...
Rüyalarından gideceksin...
Kapatacaksın ne kadar kapı varsa!!!
Öreceksin ne kadar duvar varsa
ve yükselteceksin olabildiğine
Kalanlar mı?
Onları hiç dert etmeyeceksin
Senin öyle gitmene sebep bir kalan varsa geride,,,
Dert edilmeye değer mi ki?
Değmeyecek işte
Değmeyecek ki
Gitmek gitmek olsun..
Kısacası öyle bir gideceksin ki
Sanki ölmüş gibi!!!
Sanki hiç varolmamış gibi...

noktasız

ben senin ellerin olmadan ben miyim
bakışlarını arar gözlerim
ben rüya gördüm uyandım mı diyeyim
ki
yokluğun anlam kazansın
sen gerçek değilmiydin...
rüzgara ben söz geçiremem
yağmur beni dinler mi
 kalbim de öyle
hep kontrolüm dışında
sahilin dalgayla kucaklaşması bile bana umut verir
ufka varan güneş bana umut verir
parlayan yıldızlar
bu tabiat
yeşeren çiçekler
kuşların ötüşü
aşığa kolay değildir aşkın tarifi
aşk hep hasrettir acılarda
aşk bir rüyadır masallarda
gerçek olsa aşk olurmuydu
bir var olup bir kaybolmasa

YARIM

Gidişinin hikayesini yazsam,

"Miş" li geçmiş zamanlar devrilirken üstüme..

Devrik her cümlenin anlamı bende saklı..

Bir o kadar da yasaklı..

Bir el sallasam hatıralara

Bir sıcak merhaba..

Akşam saatlerinde sonsuz geceye doğru,

Yudumlarken çayımı..

Yine sen gelsen aklıma

Yine çaresiz kalırım 

Yine yarım..

DARALIYORUM

Ne kadar daralabilir etrafın..

Hani şöyle sığamayınca dünyada hiç bir yere..

Ait olduğun kalpten gerisi yalan kalınca..

Doğruların tokadı acıtınca canını.. canımı..

Kanırta kanırta saplanınca..

 

Geçmemiş olduğunu; geçmişin karşında dikilirken.. anlayınca..

Tat almanın sadece dil ile olmadığını anlıyor insan

Kalbine değince acılar..

Hiç acımadan... Daha da acıtacaklar...

.......

Bulamıyorum anlatacak kelime

Kalbimin bu halinin yok sanki hiç bir tarifi

Göğüs kafesime sıkışan..

Acıyla karışık bir tatlı bu

Uykumu bölen sevinçlerim oldu

Bir de uyutmayan dertlerim..

Ve hepsinin içine kattığım sendin.. bendim..

Hayallerimde vardı

Fakat hiç hesapta yoktu

Verilen ömre sığmayacak derdim..

Ama rabbim nasip etti

Yağmurun sesinde yanımda uyuyuşunu seyrettim..

Zaman dursaydı da

Öyle kalsaydık

Yağmur.. Gece.. yanımda uyuyan meleğim

NE ANLADIĞINDIR GERÇEK NE ANLATILAN!!!

Gözünü açtığında gördüklerinle kapattığında gördüklerin farklı olur kimi zaman..
Dilinden dökülen başkadır.. İçinde konuşan başka..
Bi gerçek vardır.. Bir de gerçeğin..
Ayna olamadan.. Hep ayna ararsın..
Suret suret bir SEN bulmaya çalışırsın..
Kimde gördüysen kendini.. 
O zannedersin kalbinin dengi..
Hayat yaşattırır kendini..
Köşeler çıkar karşına sıkışmak için..
Köşeler çıkar bi dönsen her şeyi halledersin..
Kendini araya araya ölmektir en kötüsü..
Kendimi bulduğum yerde ona bir çift lafım var..
Aslında bu kolay olurdu
Kendimi bildiğim yeri kaybetmeseydim eğer...
Sıkılgan ruhlara kırılgan kalpler verilmiş..
Belki bundandır bazen vazgeçiş
Bazen kabulleniş..
Sonu olmayan sonların..
Son sabahında..
Son akşam varsam da yanına..
İlk sözüm son süzüm olsun..
Bırak şimdi
Hepsi burada kalsın..

                                                                             (Y)

BİTMEZ

Ruhumu al uzaklarda bi yere bırak..

Bulamasın bizi rüyalar..

İkimizden biri olmasın..

Bilirsin 

Uzakları pek dinlemez düşler..

Hep peşimizdeler..

Nedendir bilinmez.

Bi sebepten dolayı 

Bitmez..

SİFON

Her  biten aşktan sonra sifonu çekmeyi unutma..
Sifonu çekilmemiş aşkın etkisi sürer yıllarca...
                                                           

                                                                   

MASAL

Masada unutulmuş bir çakmak gibi…

Sadece sigaranı yakacağın zaman hatırlıyorsan eğer;

Masaldır, yalandır, boş bir rüzgardır gelir geçer…

Ekmek gibi su gibi hava gibi her an ihtiyacın varsa..

İşte o gerçek aşktır.. Bir ömür sürer…

                                                     Yasin ORAS

SON'lar gizemi sever..

Anlatmaktan vazgeçer bir gün şiirler

Ne kaleme ne gönle düşer aşk..

Değmez hiçbir melodi uğruna çalınmaya..

Telafisi olmayan zamanlarda

Şarkılar öylesine söylenir.. 

Anlamsızca 

Her masal umut dolu kalplerde saklanır..

Ve sadece iki cesaretsiz bu kadar yasaklanır..

Yıldızlar geceyi

Yalnızlar düşleri

Aşk gerçeği

SON'lar gizemi sever..

Emsal karar

Küçük adımlardan büyük yankılar çıkıyorsa etraf sessiz ve derinlik uygun demektir.
Yüzeysel hislerin derinlerde kaybolmuşluğu
Kendini asıl gerçekte buluşundur.
Herkes aynı sen farklıysan herkesin aynı olmayışına emsal karar teşkil edersin..

1 numara - 2 numara - 3 numara - 4 numara

Geride bir 2013 bıraktık. O da karıştı hatıralara 2013 neler neler  getirdi.. neler neler  götürdü.. ve kendi de gitti. 2014 e merhaba dediğimiz şu ilk günün son akşamında duygulandım öyle..

Duygulandım mecburiyetlere. Mecburuz bu hayatı o nasıl istiyorsa o şekil yaşamaya..

Biz dört kardeşiz..

Hepimiz değişik huylarda..

Hepimiz farklı kafalar da..

Biz canız..

Hepimiz şimdi farklı mekanlarda..

Çocukluğumu hatırlıyorum 90 lı yılların başlarını.. ve hayatıma eklenen 3 kardeşimi.. Bunları yazarken boğazıma düğümlenen sevgiye şükürler olsun..  Ben 1 numarayım YASİN .. 2 numara ETHEM .. 3 numara EMRE .. 4 numara EMİR .. Yazacak anlatılacak o kadar çok şey var ki.. Buraya yazmayalım öyle güzel hatıralar..

Gülerek anlattıklarımız da.. Dalga geçtiklerimizde.. Kavga ettiklerimizde..

Bu akşam anladım ki hayat dağıtıyor insanları..

Kimisini vura vura..

Kimisini seve seve..

SÖYLEMEK

Dilinde dururda diyemezsen.. Yutamazsın.. Boğazında durur..

Düğüm olur..

Yumru olur..

Oturur kalır..

Fısıldamak rahatlatmaz

Haykırmak gerek sıkıntıları, boşluğa doğru…

Boşluğa doğru..

Çünkü boş ver boşluğa yolla her şeyi..

Bilmiyorsan bile

En kısa zamanda öğren boş vermeyi...